Okulların açılmasının ardından çevrimiçi derslerin başladığı günden itibaren Eğitim Bilişim Ağı’na giriş yapmak isteyen öğrenci ve öğretmenlerin ya “çok kalabalık” mesajıyla karşılandığını ya da bu mesaj sayfasının dahi açılamadığını söyleyen Başkan Faik Alkan,

“Bu nedenle de uzaktan eğitim öğrenci, veli, öğretmen için dert oldu. Eşitsiz eğitim sistemi içinde EBA sunucuları çöker, toparlanır güçlendirilir vs. ama öğrencilerin anayasal hakları olan eğitime erişimleri sadece EBA’nın çökmesi sorunu ile sınırlı olamaz. EBA’ya erişmek için öğrencilerin her birinin bir tablet, akıllı telefon ya da bilgisayara ve kota sorunu olmayan bir bağlantıya ihtiyacı var. Bu durumu çözmekte MEB’in görevidir. Sınırsız  internet sağlamakta. Cep telefonu kullanan velilerin faturaları gelmeye başladı. El yakan bu faturaları nasıl ödenecek” diye sordu.

Çok sayıda öğrencinin EBA’ya ulaşabileceği bir cihaza erişiminin olmadığını da ifade eden Alkan, sözlerine şöyle devam etti:

“Şirketler, televizyon ünlüleri, belediyeler öğrencilere tablet sağlamak için kampanyalar düzenliyor ancak bu toplam sıkıntıyı ne kadar çözebilir? Öğrencilerin anayasa ile güvence altına alınmış olan eğitim haklarını yardım kampanyaları ile mi garanti altına alacaksınız? Devletin her öğrenciye işini görecek bir akıllı cihazı ücretsiz olarak sağlaması bu şartlarda bir zorunluluk ve sorumluluk değil mi? Kızılay’dan ünlülere kadar kampanya gündeme gelince aklımıza 2011’de büyük iddialarla başlatılan ‘Fatih Projesi’ ister istemez geliyor. Ne oldu Fatih Projesine? 2016’da 600 bin tablet dağıtılması planlanmıştı. Dağıtılan tablet sayısı ise 11 bin 881. Projenin 2018-2019 planlarında ise 2 milyon 700 bin dizüstü bilgisayar dağıtmak varmış. Kaç dizüstü bilgisayar dağıtıldı öğrencilere 2019’da? Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü FATİH projesinin akıbeti hakkında bir açıklama yapmadı. Vergilerimizden toplanan Fatih projesine aktarılan paralara ne oldu?”

Editör: Haber Merkezi