Sonbahar ekimi yapılacak tarlalarda hazırlıklar devam ederken tohum atımı öncesi çiftçiler zorlu bir mücadele veriyor. Genç yaşta çalışmak için Eskişehir’e gelen Hüseyin Turgut, çalıştığı seramik fabrikasından kalan izin günlerinde dinlenmek yerine babasından miras kalan Mihalıççık'a bağlı Karaçam köyündeki topraklarla ilgileniyor. Baba mesleği olan çiftçiliği sürdürmek isteyen Turgut, hem atalarının anısını yaşattığı hem de doğayla iç içe olma fırsatını değerlendirdiği için mutlu olduğunu ifade ediyor. İki kardeşten küçük olanı olan Hüseyin Turgut,kendisi gibi Eskişehir’de yaşayan ablası Gönül Demir ve eniştesi Ramazan Demir’le birlikte hafta sonunu doğdukları köyde geçirirken aile olarak bu durumdan çok memnun olduklarını anlattı. Ekim öncesi tarlaların hazırlandığını, kazılan toprakla birlikte ortayla çıkan taşları tek tek toplamanın iyi verim elde edebilmek için önemli olduğunu anlatan Turgut, "Zahmet çekmeden rahmet olmuyor. Bütün zorluklara rağmen toprak ile iç içe olmak ve çalışmaktan memnunuz" dedi.

 “Anılarımızı hatırlayıp yerine yenilerini ekliyoruz”

Yaşadıkları yere 100 kilometre uzaklıktaki Mihalıççık’a bağlı daha önceden yerleşim yeri olan Belek köyüne, baba ocağını boş bırakmayacaklarını söyleyen Hüseyin Turgut “Burası yıllar ablamla önce top oynadığımız, koşturduğumuz, acı-tatlı anılar yaşadığımız, çocukluğumuzun geçtiği topraklar. Buradan kazandığımız parayla yuvamızı, düzenimizi kurduk. Bu toprakların bakımsız kalması, içinde otların türemesi bize yakışmaz. Bize emanet olan ve ekmek yediğimiz toprakları layığıyla işleyip çocuklarımıza bırakmayı planlıyoruz.” dedi.

Editör: Haber Merkezi