Eskişehir’in siyaset dışında en önemli tartışma konularından birisi şehir içinde kalan sulama kanallarıdır. Bazen yitirdiğimiz canlarla, bazen kokusu, bazen kirliliği ile gündeme gelir. Ama sulama kanallarının Eskişehir’deki önemi, Eskişehir için vazgeçilmeziliği de bilinir. Eskişehir tarım havzasının sulanmasında olmazsa olmazlarımızdan birisidir. Fayda maliyet açısından baktığınızda yaşanan olumsuzlukların önlenebilir olmasını dikkate alarak faydasının ağır bastığı gerçeğini bir kenara koyamayız.

Bildiğim kadarıyla mülkiyeti DSİ’ye, işletmesi Sulama Birliği'ne ait bu sulama kanallarının, temizliği ve bakımı konusu tamda ortada kalmış bir meseledir. Şehrin zaman içerisinde büyümesi ve sulama kanallarının önemli bir bölümünün yerleşim alanlarının içinde kalması ile birlikte ortaya çıkan temizlik sorunu, bakım meselesi belediyelere aitmiş gibi bir algı oluşturulmuştur veya oluşmuştur.

Belediyenin dibinde,  Eskişehir Devlet Hastanesi gibi çok önemli bir sağlık kuruluşunun hemen yanı başındaki çirkin ve yakışıksız  görüntülerin sebebi  kim ola ki?

+++

BURAYA DA NE HEYKELİ DİKİLSİN?

Porsuk ve kenarındaki yeşil alanların korunamaması, yapılan uyarıların bir işe yaramaması üzerine çok önceleri gündeme gelen çekirdek çitleyen eşek heykeli konulunca birileri hemen ayağa kalktılar. Aman efendim eşeğe hakaret ediliyormuş… Yok ya… Anlayana bir şeyler ifade ediyorsa ve insanlar da gereğini yapıyorsa bu heykel işlevini yerine getirmiş demektir. İşte bu sebeple diyorum ki  bu kadar pisliği, bu kadar çöpü, bu kadar pet şişeyi sulama kanallarına boca edenler için acaba sulama kanalı kenarlarına kanaldan su içen herhangi bir hayvan heykeli yapılsa da hoş olur mu?

Derdim kimseyi suçlamak değil. Kimseye misyon yüklemek hiç değil. Ancak mukaddes kitabımızda insanlar için “Akıl sahipleri” ibaresi kullanılır. İşte oradan hareketle şunları söylüyorum Sulama Birliği’nin çalışma sistemini bilmem, DSİ ile Sulama Birliği arasındaki yönetimsel ilişkileri de bilmem. Ama bildiğim bir şey var ki sulama kanallarından yararlanan üreticiler kullandıkları suyun karşılığında herhalde bir bedel ödüyorlardır. O halde görev kime düşmektedir?

Ve son cümle, şu sulama kanallarının deve mi, kuş mu olduğuna bir karar verip bu meseleyi artık Eskişehir’in gündeminden çıkartalım.

+++

KORKULU RÜYA GÖRMEKTENSE…

Dün Jeofizik Mühendisleri Odası’nın depremle ilgili yaptığı ve Eskişehir Merkezi’nin jeofizik yapısıyla ilgili önemli ipuçlarının verildiği basın toplantısını manşet haber olarak değerlendirdik. Genç Başkan Yiğit Önen kent merkezindeki sıvılaşma riskine dikkat çekerek, “Deprem sonrası mı yoksa deprem öncesi mi mühendislik?” sorusunu gündeme taşımış. “Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir” diye bir deyim vardır halk arasında. Jeofizik  Mühendisleri Odası  uyarıyor “merkez risk altında” bu uyarıya kimler nasıl tepki verecek merak ediyorum. Ayrıca verdikleri tepkiler olumlu mu olacak, olumsuz mu olacak bunu da göreceğiz. Ya da bu işi tepkisiz mi geçiştirecekler? Tepkisiz geçiştirirlerse işte o zaman eyvah… eyvah…