Korona salgını, çoğu alanda “zorunlu tatil” yarattı.

Kapsamında siyasi partiler de var.

Tamam, siyasete ara verilmiş değil…

Partilerin genel başkanları sürekli açıklamalarda bulunuyorlar.

Açıklamaların büyük bölümü de “suçlama” içerikli…

İçerdikleri suçlamalar oldukça ağır…

Korona salgını çoğu şeyi değiştirdi ama siyasette dili değiştiremedi.

Salgın öncesi nasılsa bugün de öyle…

İşin kötüsü daha da sertleşmiş durumda…

“Kavgada bile söylenmeyecek” türden laflar arka arkaya sıralanıyor.

Kullananlara bir yarar sağlıyor mu?

Hiç zannetmiyoruz…

Kullananlara yarar sağlamadığı gibi ülkeye ciddi zarar veriyor.

Toplamsal bölünmüşlük derinleşiyor, gerginlik alabildiğine tırmanıyor.

Bunu görmemek olanaksız…

Çok net olarak görülüyor.

Ne yazık ki, gereken yapılmıyor.

Yapılacağa da pek benzemiyor.

Neyse…

Siyasi partiler, genel başkanlarının açıklamaları ile ülke genelinde varlıklarını hissettiriyorlar.

Yerel düzeyde aynı durum geçerli değil…

Partilerin başkan ve yöneticilerinden “çıt” çıkmıyor.

“Tatile çıkmış” gibiler.

Bu gidişle isimleri unutulursa hiç şaşırtıcı olmaz.

Eskişehir’de varlığını hissettiren tek parti var.

O da Cumhuriyet Halk Partisi…

İl örgütü adına açıklama yapılmayan gün “yok” gibi…

Gündem yakından takip ediliyor.

Gündeme dair görüşler de anında kamuoyu ile paylaşılıyor.

Açıklama yapan yalnızca İl Başkanı Recep Taşel değil…

Gündemdeki konuya göre açıklama yapan da değişiyor.

İl yöneticileri arasında açıklama yapmayan “yok” denilecek kadar az…

Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulu, salgından hemen önce göreve gelmişti.

İl Başkanı Recep Taşel, görevi üstlenirken “partiyi ortak akıl ile yöneteceğiz” demişti.

Anlaşılıyor ki, sözde kalmadı.

“Tek adam” anlayışı yerine “katılımcı yönetim” anlayışı gelmiş durumda…

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Örgütü’nün varlığını hissettiren yalnızca açıklamalarla sınırlı değil…

ve gelmişti.

İl Başkanı Recep Taşel, görevi üstlenirken “partiyi ortak akıl ile yöneteceğiz” demişti.

Anlaşılıyor ki, sözde kalmadı.

“Tek adam” anlayışı yerine “katılımcı yönetim” anlayışı gelmiş durumda…

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Örgütü’nün varlığını hissettiren yalnızca açıklamalarla sınırlı değil…

Yaşama geçirilen somut etkinlikler de var.

“Destek paketleri” hazırlanıp dağıtılıyor.

Odunpazarı İlçe Örgütü’nün bugüne kadar dağıttığı “destek paketi” sayısı 600’ü aşmış durumda…

İl Kadın Kolları da ilçelerde “destek paketi” dağıtımı yapıyor.

Önceki gün Mihalgazi’de, dün de Seyitgazi’de dağıtım yaptılar.

Odunpazarı İlçesi’nde oluşturulan ve Kırmızı Yelekliler olarak tanınan kadın gönüllüleri de “dara düşmüş kadınlar için destek seferberliği” başlatmış durumdalar.

Kadınları, mahalle bakkalları ile buluşturup alışveriş yapmalarını sağladılar.

Dün de bakkallardaki veresiye defterlerindeki borçları kapatmaya başladılar.

Kısacası Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulu ve Odunpazarı İlçe Örgütü oldukça aktif…

Açıklamaları ve gerçekleştirdikleri etkinlikler ile varlıklarını hissettiriyorlar.

Tepebaşı İlçesi’nde ise durum tam tersi…

İlçe Örgütü’nün varlığını hissettirecek hiçbir şey yok.

Ne açıklama var ne de bir etkinlik… “Çıt” bile çıkmıyor dense yeridir.

Başkan ve yöneticileri “tatile çıkmış” gibiler.

İl kongresi sonrasında “hesaplaşma dönemi” başlamıştı. Hesaplar görülmeden salgın geldi.

Sessizlik ve hareketsizliğin nedeni “hesapların kapatılmamış olması” olabilir mi?

Bilemiyoruz artık…

Yalnız tek neden olmasa bile etkili olduğu kesin…