Tarsus’ta 11 Şubat 2015 tarihinde bindiği minibüste, şoför Suphi Altundöken tarafından saldırıya uğradıktan sonra öldürülen Özgecan Aslan’ın karar duruşması bugün Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak’ın yürüttüğü duruşmaya Aslan ailesinden amca Yaşasın Aslan katıldı. İkinci duruşmada bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile ifade veren her 3 sanık da üçüncü duruşmada kendi talepleri doğrultusunda mahkeme salonunda hazır bulunduruldu. Duruşmada savcı Mehmet Dilan, esas hakkındaki mütalaayı okudu. Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, esas hakkındaki mütalaaya bazı noktalar dışında katıldıklarını belirterek, her 3 sanığın da Özgecan’ı öldürmek için birlikte karar verip hareket ettiklerini, müşterek ve asli fail olduklarını söyledi. Suphi Altundöken’in nitelikli cinsel saldırının teşebbüste kaldığı yönündeki savcılık mütalaasına katılmadıklarını ifade eden Küçük, cinsel saldırının gerçekleştiğini savundu. Küçük, “Sanıkların hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemeleri, tam tersine şuan serbest bırakılsalar da aynı suçu işleyecekleri kanaatindeyiz bu nedenle takdir indirimi sebeplerinin uygulanmaması gerekmektedir. Keisinlikle iyi hal ve diğer indirim sebeplerinin uygulanmamasını istiyoruz” dedi.

“BUGÜN TARİHE GEÇECEK BİR KARAR VERMENİZİ İSTİYORUM”

Mahkemede söz alan Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan, “11 Şubat 2015 tarihi meleğimizin, canımızın ebediyete uğurlandığı gün. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde asıl sevgiliye kavuştu. Tam 295 gün geçmiş. Bugün 3 Aralık, anne ve babasının evlilik yıldönümüdür. Bugün adaletin tecelli edeceği gündür. Bugün Özgecan’ın huzur bulacağı gündür. Bugün soğukkanlı, alaycı caniler için cezalardan öte bir ceza istiyorum. Bu dava sadece bizim değil, tüm Türkiye’nin, dünyanın davasıdır. Bütün Türkiye bugün bu örnek kararı bekliyor. Bugün bu salonda tarihi bir karar verilecektir. Bugün Türkiye’ye not düşürülmesini tarihe geçmenizi istiyorum. Cezalardan öte bir ceza istiyorum” diye konuştu.

Daha sonra, sanıklara ek savunmaları soruldu.

Cinayet sanıklarından Fatih Gökçe, Aslan ilesinin avukatlarının her 3 sanığı da sapık olarak nitelemeleri üzerine “Ben sapık değilim. Öyle olsam sabıkam olurdu. Ben kadın düşmanı da değilim. Bir kızım var, kız kardeşim var. Arabaya bindiğinde ben hiç ses duymadım. Suphi bana Özgecan’ın öldüğünü söyledi. Ben ona inandım. İnanmasaydım şuan Özgecan burada olurdu” ifadelerini kullandı.

Baba Necmittin Altundöken ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek. Kesinlikle herhangi bir ses duymadığını ve Özgecan’ı hiç görmediğini dile getirerek, “Duysam kesinlikle kurtarırdım, engel olurdum. Benim de aynı yaşlarda kızım var. Maktulü kesinlikle görmedim. Görmüş olsam öleceğimi bilsem engel olurdum” şeklinde konuştu.

Cinayetin bir numaralı sanığı Suphi Altındöken de henüz ifade vermeye gitmeden daha jandarmadayken kendisiyle ilgili cinsellik suçlamalarına yönelik haberleri gördüğünü belirterek tepki gösterdi. Özgecan’ın daha evin önündeyken öldüğünü iddia eden Altundöken, bunun otopsi raporundan da çıkabileceğini öne sürdü. Suphi, pişmanlığıyla ilgili ise “Pişmanlığım konusunda yaşadıklarımı anlatsam kimse inanamaz. 10 ay boyunca yaşadıklarımı bir ben bir Allah bilir. Pişmanlığımla ilgili daha fazla konuşmak ve mahkemeyi oyalamak istemiyorum. Savunmamı yaptım. Avukatım da yapacaktır. Vereceğiniz karara saygı duyuyorum” dedi.

Sanıklardan Necmittin Altundöken’in avukatı, müvekkili hakkında beraat isterken, diğer sanıkların avukatları savunmalarını yazılı olarak verdiklerini dile getirdi. Suphi Altundöken’in avukatı da “Öldürme fiilini üçü birlikte yapmışlardır. Müvekkilim zaten her şeyi, Özgecan’ı öldürdüğünü itiraf etmiştir” diye konuştu.

Mahkeme başkanı, 10 dakikalık aranın ardından sanıklara son sözlerini sordu. Fatih Gökçe, Suphi ile arkadaş olduğu içiin büyük pişmanlık duyduğunu söyledi. Baba Necmittin Altundöken ise “Benim için en büyük ceza oğlumun burada olmasıdır, suç işlemesidir” ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Humhak, daha sonra açıkladığı kararında Suphi Altundöken için ‘fikir birliğinde canavarca hisle kasten adam öldürme suçu’nu işlediğinden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hürriyeti engellemekten 6 yıl, bunun cinsel menfaat amaçlı işlenmiş olması nedeniyle suçun 1 /2 oranında artırılarak 9 yıl hapis cezasına, hak mahrumiyeti uygulanmasına ve cinsel saldırı suçunun işleniş biçimi ve yeri nedeniyle 18 yıl hapis cezasının 1 /2 oranında artırılarak 27 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi.

Fatih Gökçe için de yine kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, nitelikli saldırı suçunu işlediğinden ek olarak 16 yıl, bunun da artırılarak 24 yıla çıkarılmasına karar veren mahkeme heyeti, baba Necmittin Altundöken için ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve hak mahrumiyeti cezası verdi. Mahkeme başkanı Kumhak, sanıklar hakkında pişmanlık göstermedikleri için hafifletici bir neden görülmediğinden takdir indirimine yer olmadığına ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme salonunda bulunan avukatlar, kararı alkışladı.

“KARAR KADIN CİNAYETLERİNDE EMSAL NİTELİĞİ TAŞIMALI”

Kararın açıklamasının ardından basın açıklaması yapan ailenin avukatı Sevim Küçük, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen ve Özgecan’ın amcası Yaşasın Aslan ile kadın platformu üyeleri, kararın yerinde bir karar olduğunu ve diğer kadın cinayeti davalarında emsal niteliği taşıması gerektiğini kaydetti.

(İHA)

Editör: Haber Merkezi