1 Mayıs…”İşçi Bayramı”… “Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü…”

Bir zamanlar “yasaklı” ve “korkulan” bir gündü.

Artık “korkulan” bir gün değil…

Ancak “yasaklı” olmaktan tam anlamıyla kurtulamadı.

“Resmi kabul” olmasına karşın hala kalkmayan yasaklar var.

Eskişehir için geçerlilikleri yok.

Özgürce kutlanabiliyor.

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda iki ayrı kutlama gerçekleştirildi.

İki ayrı kutlama gerçekleştirilmiş olsa da “bölünmüşlük yaşandı” denilemez.

Bu yıl durum farklı…

Odunpazarı Meydanı’ndaki Türkiye çapında bir kutlama…

Türkiye Kamu Sen tarafından organize edildi.

Katılımcıları da konfederasyon bünyesinde bulunan sendikalar.

Genel başkanları üyeleri ile birlikte Eskişehir’de buluştular.

1 Mayıs denilince akla gelen örgütlenmeler belli…

İlk akla gelenler işçi sendikalarını bünyelerinde barındıran konfederasyonlar… Türk-İş ve DİSK…

Onları izleyen örgütlenmeler de TMMOB bünyesindeki meslek odaları, Tabipler Odası ve memur sendikaları.

Geride kalan 1 Mayıs’larda Türk-İş ve DİSK bir araya gelemedi.

Uyarı ve önerilere karşın “ortak kutlama” gerçekleştiremediler.

“Birlik ve Dayanışma Günü’nde bölünmüşlük” olarak nitelendirilen de işte bu ayrılık…

Bu yıl yaşanmadı.

Türk-İş ve DİSK başta olmak üzere çok sayıda örgütlenmenin katılımı ile “ortak kutlama” gerçekleştirildi.

“İyi de birlikte kutlama nasıl oldu” mu?

Böylesi sorulara yanıt aranırken geçmişle kıyaslama yapılır.

Kıyaslamada ilk bakılan da katılım olur.

Katılım için “yüksek” demek çok zor.

Örgüt sayısında bir değişiklik yok.

Geride kalan yıllardaki kutlamalara katılan örgütlenmelerin büyük bölümü yine pankartlarıyla kortejde yer aldılar.

Yer almasına aldılar da pankartların arkasında geçtiğimiz yıllardaki kadar katılımcı toplayamadılar.

Bu sendikalar için de, siyasi örgütlenmeler için de geçerli…

Öyle olunca toplam katılım da “yüksek” denilebilecek düzeye ulaşmadı.

Sıhhiye Meydanı, oldukça büyük bir alan…

Doldurmak çok kolay değil…

Geride kalan 1 Mayıslarda da tamamen dolduğu olmadı.

Ancak bozlukların çok az olduğu kutlamalar oldu.

Bu kez “ortak kutlama” sırasında da öyle olması bekleniyordu.

Beklenen olmadı.

Meydanın önemli bir bölümü boş kaldı.

Nedeni ne olabilir ki?

Havanın “piknik havası” türünden olması mıdır, yoksa “üç günlük tatilin kent dışında değerlendirilmesi” midir?

Bilemiyoruz…

Onlar etkili olmuş olabileceği gibi organizasyon eksiklikleri ve yeterli ön hazırlık yapılmamış olması da etkili olmuş olabilir.

“Organizasyon” denilince…

Ön hazırlıklar bir yana miting sırasında da eksiklikler görüldü.

Yürüyüş kortejlerinin alana girmesi çok yavaş gerçekleşti.

Dahası, tüm guruplar meydana girmeden İstiklal Marşı okunup program başlatıldı.

Dikkat çeken başka eksiklikler de var.

Ama neyse…

Kürsüden ismi anons edilen katılımcıların büyük bölümü CHP’li… Milletvekilleri ve belediye başkanları…

Eksik olan iki isim var.

Birisi Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, diğeri de Milletvekili Cemal Okan Yüksel…

Ahmet Ataç’ın katılmama nedeni belli… Yurt dışında olması… Kürsüden de açıklanıp selamı söylendi.

Cemal Okan Yüksel’in katılmama nedeni meçhul… Daha önemli bir işi olsa gerek.

Neyse…

CHP’liler arasında en dikkat çeken isim de Utku Çakırözer…

Meydana bağlanan caddenin başında durup yürüyüş kortejini karşıladı.

Örgütlenme ayırımı yapmadan tük katılımcılarla da görüşüp tokalaştı.

“Misafir karşılayan düğün sahibi gibiydi” dese yeridir.

Gerek yürüyüş sırasında gerekse meydanda coşan guruplar vardı.

Ancak kutlama için genel anlamda “coşkulu geçti” demek çok zor.

Havanın etkisiyle midir nedir bilemeyiz ama katılımcıların üzerine “bir ağırlık çökmüş” gibiydi.

“Kutlama nasıldı” sorusuna yanıt olarak söylenebilecek daha çok şey var.

Ancak işin özü bu…

Geçmiş yıllara göre “daha yüksek katılımlı ve daha coşkulu geçmesi” bekleniyordu.

“Beklenen oldu” demek olanaksız.

“Geçmiş yıllara göre daha sönük geçti” bile denilebilir.

Daha önce de belirttik.

1 Mayıs denilince akla gelen örgütlenmeler 5 yıl aradan sonra yeniden bir araya geldiler.

Bu “gönüllü” değil de “zorlama” ile oldu.

Bu kutlamalara da yansımış olur.

Bu yıl geçti artık… Umarız ki gelecek yıllarda “gönüllü birliktelik” olur.

O zaman 1 Mayıs da daha görkemli olarak kutlanır.