Eskişehir Kongre ve Fuar Merkezi 11 Aralık 2018 tarihinde ilk kez kapılarını1. Kitap Fuarı ile açtı. TÜYAP Fuarcılık tarafından işletilen Fuar ve Kongre Merkezi bugüne kadar toplam 8 kez fuara ev sahipliği yapmış… Yaklaşık 2250 bin kişinin üzerinde ziyaretçinin uğrak yeri olmuş… Yetmemiş kongre, seminer ve onlarca toplantının yanı sıra sahne sanatlarına da kapılarını açmış… Şimdi böyle bir merkez Eskişehir ekonomisi için özelliklede hizmet sektörü için yeni bir can suyu oluşturmuş…

Burasının ihalesi, yapımı ve sürdürülebilir bir merkeze dönüşmesi konusunda bir kesim ETO tarihinin en büyük yatırımı olarak değerlendirilirken bazı kesimler tarafından da ciddi eleştirilere maruz kaldı. Ancak gördük ve yaşıyoruz… Kişisel bakmak, olayları gelişmeleri tek kendi penceremizden değerlendirmek benim tarzım değil… Ben burası toplumsal bir katkı sunuyor mu, ona bakarım… Gördüğümüz ve hissettiğimiz kadarıyla Eskişehir ekonomisi için marşandiz hızında bile olsa bir ivme oluşturduysa ben bunu önemserim… Kişisel bir hesabımız yok, olamaz da ancak Bu merkezin Eskişehir için ilerleyen zaman içerisinde çok daha önemli katkılar yapacağını, önemli bir misyonu üstleneceğini düşünüyorum. Aslında hepimizin her gelişmeye aynı gözle bakması gerekir…

+++

BUNLAR GELECEĞE YATIRIMDIR

Malum hikayedir… Padişah ile vatandaş arasındaki ağaç dikme hikayesi… Padişah tebdili kıyafet edip dolaşırken akşam vakti elinde bir fidan ağaç diken yaşlı vatandaşa takılır ” Hey ihtiyar ne yapıyorsun?” İhtiyar cevap verir “Ağaç dikiyorum!” Bunun üzerine padişah “ senin yaşın o ağacın meyvesini yemeye yeter mi?” diye sorar.  Yaşlı adam feleğin çemberinden geçmiştir. Bir taraftan elindeki fidanı dikmeye çalışırken, diğer yandan “Ben dedemin diktiklerinin meyvelerini yiyorum, benim diktiğim fidanın meyvelerini de torunlarım yesin” cevabıyla padişahı ve yanındakileri biraz daha şaşırtır. Bu hazırcevaplılığı ödüllendirmeyi düşünen padişah yanındaki vezirinden bir kese altın ister ve ihtiyara uzatır… Bu defa ihtiyar padişaha dönüp tekrar, “Bak benim fidan şimdiden meyve vermeye başladı” deyip gülümser. Bunun üzerine padişah bir kese altın daha verir yaşlı adama… Hikayenin ötesinde biz dedelerimizin bizden öncekilerin bizim için yaptıklarından yararlanıyoruz. Bugün yapabildiklerimizin hepsi çocuklarımız ve torunlarımız için. Bu sebeple diyorum ki, “eleştirirken biraz elimizi kalbimizin üzerine koysak olmaz mı?”

+++

AKGÖREN VE ARKADAŞLARI…

Eskişehirspor’da malum gelişmeleri hepimiz biliyoruz… Artık son yaşananlardan sonra “Güzel günler göreceğiz çocuklar” diyebiliriz… Akgören başkanlığında oluşturulan yeni ve genç kuşak yönetim kurulu her kesimden destek ve övgü almayı sürdürüyor… Bu durum umut ederim ki “BİZİM GENÇLER”in ayaklarını yerden kesmez. Göreve geldikleri günden bugüne Allah var olumsuz bir şey görmedik ve hissetmedik… Hem kamuoyuna, hem de takıma, teknik heyete güven veren duruşlarının olumlu olduğunu ifade ediyoruz… Eğer takım kadrosu korunabilirse ve bu desteklerin devamı sağlanırsa inanıyorum ki ligin ikinci yarısındaki çetin yarışta hep birlikte güzel günler göreceğiz… İstanbul maçı ne olur onu bilmiyoruz ama iyi şeylerin olacağından herkes emin… Niyetler doğru olunca insanların yolu bir şekilde açılır… devam genç arkadaşlar devam…