Odunpazarı Belediyesi’nn düzenlendiği Yeşil Efendi Konağı Atatürk ile Bir Gün Galerisi’nde ‘Tarih Söyleşileri’ devam ediyor.

 ATATÜRK 23 KEZ ZİYARET ETTİ

Odunpazarı’nı tarihin, bilimin, kültür ve sanatın merkezi yapma iddiasını sürdüren Odunpazarı Belediyesi’nin düzenlediği Yeşil Efendi Konağı Atatürk ile Bir Gün Galerisi’nde ‘Tarih Söyleşileri’ devam ediyor. Cezmi Karasu’nun konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye çok sayıda Eskişehirli katıldı. Memleket Sevdalıları Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen ‘Tarih Söyleşileri’nde Cezmi Karasu, Eskişehir’in Kurtuluş Savaşı’ndan II. Dünya Savaşı’na kadar süren durumunu dinleyenlere anlattı. Yeşil Efendi Konağı’nda gerçekleşen söyleşi de Karasu, Eskişehir’in bir Cumhuriyet kenti olduğunu vurguladı. Atatürk’ün İstanbul’dan sonra en çok Eskişehir’i ziyaret ettiğini belirten Karasu, Atatürk’ün Eskişehir’i 23 kez ziyaret ettiğini söyledi.

ESKİŞEHİR ÖNEMLİ ROL OYNADI

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurulduğunda genel manzarayı anlatan Karasu, Cumhuriyet’in durumu belirlemek için İzmir İktisat kongresini topladığını söyledi. Bu sayede ülkedeki sanayi envanterinin çıkarıldığını ifade eden Karasu, bu tesisler arasında en önemli sanayi tesislerinin arasında bugün de faaliyetlerini Tülomsaş adıyla sürdüren Cer Atölyesi’nin olduğunu belirtti. Bu sebepten dolayı Eskişehir’in genç Cumhuriyet’te çok önemli bir rol oynadığını belirtti.

GÖÇLER ESKİŞEHİR’İ ŞEKİLLENDİRDİ

1920’lerde nüfus ihtiyacının olduğunu söyleyen Karasu, bu sebepten Türkiye Cumhuriyeti’nin bir zamanlar Osmanlı toprağı olan ama o tarihlerde başka ülkelerin sınırları içerisinde yer alan Türk topluluklarına kapısını açarak davet ettiğini ifade etti. Bu şekilde Türk çağdaşlaşmasının altında dışarıdan gelen Türk topluluklarının büyük katkısı olduğunu söyledi.

CER ATÖLYESİ İLKLERE İMZA ATTI

Eskişehir’in bu noktada ağır sanayisi sayılabilecek Cer Atölyesi’ne sahip olduğunu söyleyen Karasu Eskişehir’in bu Cer Atölyesi sayesinde ilginç ilklere imza attığını ifade ederek “Türkiye’nin ilk şehir haritasının yine Eskişehir’de çıkarıldı. Bu noktada çok önemlidir. Çünkü dışarıdan gelen göçlerin nereye yerleştirileceği konusu öne çıktı ve bu yönde çalışmalar yapıldı. Ayrıca ülkenin demiryollarının en çok ihtiyaç duyduğu bu zor günleri misyonuna yaraşır biçimde atlatabilmek için Cer Atölyesinde bir seferberlik başlatıldı. Önce askere alınan işçilerin yerine altı aylık kurslarla yeni işçiler eğitildi.

Cer Atölyesi’nin bünyesinde yetişmiş insan gücü eğitimini sürekli kılabilmek için gündüzlü ve yatılı Çırak Sanat Okulları açıldı. Atölyede kalan bir avuç uzman işçi bir yandan demiryollarına ve orduya eksiksiz bir destek sağlarken, bir yandan yeni işçi ve çıraklara öğretmenlik yaptı, diğer yandan da henüz hiçbir sanayinin olmadığı ülkemizde seferberliğin zor koşullarının doğurduğu güçlükleri aşabilmek için yeni projeler peşinde koşuldu. Bu insanüstü özverinin sonucunda daha önce yapılmayan birçok makine parçalarının, hatta takımların imalatı gerçekleştirildi. Yine bu dönemde, Cer Atölyesi bünyesinde kurulan Kaynak Evi aynı zamanda Türkiye’de dünya standartlarında kaynakçı yetiştiren bir merkez oldu “ dedi.

Editör: Haber Merkezi