Tüm Türkiye’de olduğu gibi şehrimizde de Covid-19 pandemisiyle mücadele topyekûn devam ediyor. Valisinden polisine, sağlık çalışanından sokaktaki vatandaşa kadar pek çok kişi bu mücadelenin bir parçası. Lakin biri var ki kendisine mücadelenin kahramanı desek abartmış olmayız. Bu kişi elbette İl Sağlık Müdürümüz Prof. Dr. Uğur Bilge’den başkası değil…

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, pandeminin etkisini gösterdiği ilk günden beri göstermiş olduğu yoğun gayretleriyle tüm kamuoyunun takdirini kazandı. Kısıtlı ve zor şartlara rağmen bugün bir “sağlık kaosu yaşamıyorsak” kendisinin bu noktada çok büyük bir payı var. Her şeyden önce koltuğuna yapışmış bir müdür olarak görev yapmadı. Üzerine yapışmış diyebileceğimiz sağlıkçı kıyafetiyle sürekli sahadaydı. Bu zorlu süreçte işin sadece sağlık tarafında sorumlu değildi. Mal ve hizmet temininden salgınla mücadelede görevli kurumlarla koordinasyona kadar büyük çaba gösterdi.

 Şimdi madem öyle de vaka sayıları niye bu denli yüksek seyrediyor diye düşünenler olabilir. Unutulmamalıdır ki sağlık görevlilerinin önleyici önlem almaları gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu konu mülki amirin ve emrindeki kolluk görevlilerinin işidir. Trafik kazalarında olduğu gibi, bir sağlık çalışanın trafik kazasını önlemesi beklenemez. Onların görevi kaza olayı yaşandıktan sonra başlar.

Bilge’yi sadece pandemiyle mücadeledeki başarısıyla değerlendirirsek yine haksızlık etmiş oluruz. Göreve gelir gelmez yapım aşamasında olan iki hastaneyi önünde buldu. Gerek Eskişehir Şehir Hastanesi’nin gerekse Yunusemre Devlet Hastanesi’nin yapımından hizmete alınmasına kadar geçen süreçte verdiği mücadeleyi de unutmamak lazım.

Belki bu mücadelede ailesine ayırdığı zamandan sosyal yaşamına kadar pek çok konuda tavizler verdi. Şüphesiz bazen yoruldu bazen yıprandı ama bir gerçek var

koltuğunun hakkını verdi…

***

ODA BAŞKANI HAKLI AMA…

Eskişehir Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen bir dizi açıklamalarda bulundu. Söylediklerini birkaç satırda toplamak gerekirse:

“Virüsün yayılmasındaki tek sebep biz değiliz.”

Pandemi süreci sadece esnafımız üzerinden yürütülmemeli.

Eğer önlem alınacaksa sanayici, tüccar, esnaf, memur ve halkımızla birlikte hep beraber önlem alınmalıdır.

Pandemiden etkilenen işletmelerimize mali destek verilmelidir.”

Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen sonuna kadar haklı. Lakin kısıtlamalardan veya daha geniş tanımla pandeminin ekonomik etkilerinden etkilenen tek sektör kendileriymiş gibi bir algı uyandırmış. Bendeniz yıllardır üreticinin de, sanayicinin de, esnafın da içerisindeyim. Bu süreçten etkilenmedim diyebilen tek bir sektör temsilcisi görmedim. Ahvaline gelince birçoğu perişan haldeler. Bu sebeple mali destek sadece birkaç sektör için değil tüm sektörler için bir zarurettir. Üstelik çok acil…

***

ETO’DAN FARK YARATAN HİZMET

Pandeminin etkisini ilk göstermeye başladığı Şubat ayından beri meslek örgütlerinin süreçte hiçbir katkısının olmadığına üzülerek şahit olduk. Başta Eskişehir Ticaret Odası olmak üzere, Eskişehir Sanayi Odası ve Eskişehir Ticaret Borsası’nın süregelen dönemde bir bardak suyunu içtim diyen yalan söylemiş olur.

Dahası trajikomik bir şekilde Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın üyelerine gönderdiği “Eskişehir Hazır” isimli bir kitap var. Neredeyse dezenfektan parası bulamayan üyelere buram buram reklam kokan kitap göndermek hangi akla hizmettir, anlayabilmiş değilim.

Süreç bu şekilde devam ederken nihayetinde Ticaret Odası Başkanı Metin Güler’den fark yaratan hizmetler peş peşe gelmeye başladı.

Güler ilk olarak Eskişehir Ticaret Odası üyeleri ve çalışanları için, Özel Gürlife Hastanesi ile işbirliği kurarak üyelerinin düşük bir ücret karşılığı steril bir ortamda Covid-19 PCR testi yaptırabilmelerine olanak sağladı. Şimdi ise çarşı merkezindeki üyelerine de hizmet vermek adına “Taşbaşı PCR Test Merkezi”ni hizmete açtı. Metin Güler, bir anlamda hizmeti üyelerinin ayağına götürdü. Test merkezi, haftanın 7 günü 09:00-18:00 saatleri arasında tüm üyelerine hizmet verecek.

İşte beklenen hizmetler bunlar.

Metin Güler’i fark yaratan hizmetlerinden dolayı tebrik etmek gerekir. Umarım diğer oda başkanları da Güler’i örnek almayı ihmal etmezler…