Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır Maden AŞ'nin Alpagut ve Atalan mahallelerinde siyanürlü altın madeni çıkarma, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti inşa etme amacıyla ÇED başvurusu yapması, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası'ndan tepki aldı.

Dr. Hamit Güçlüer, projenin hayata geçmesi durumunda bölgedeki hastalık sayısının artacağı konusunda uyarıda bulundu.

Siyanürlü madencilik faaliyetlerinin çeşitli aşamalardan oluştuğunu ve bu aşamaların hayati tehlikelere yol açabileceğini vurgulayan Dr. Güçlüer, şu şekilde konuştu:

“Siyanürlü madencilik faaliyetleri 4 ana aşamadan oluşur. Bunlar arama, sıyırma ve patlatma, öğütme ve siyanürleme, atıkların depolanması. Madenciliğin tüm bu aşamaları doğa ve insan sağlığı için farklı tehditler içerir. Bir madenin varlığı belirlendikten sonra, madenin çıkarılacağı alanda ilk yapılan işlem sıyırmadır. Maden alanındaki üst toprak katmanı üzerindeki ağaçlar, çalılar kesilir, içinde canlıların da yaşadığı verimli toprak sıyrılır. Sıyırma işlemi tamamlandıktan sonra cevherin bulunduğu katmana kadar patlatmalar yapılır. Bu patlatma çalışmaları ana kayaların çatlak sisteminde değişime ve yer altı suyunun beslenmesinde azalmaya, madenin yakın çevresindeki arazilerde toprak kaymalarına, yerleşim yerlerindeki binalarda çatlaklara, yoğun miktarda toz ve gürültüye neden olur. Yine içinde çok sayıda kanserojen madde barındıran bu tozların akciğerlere yerleşmesi ile madende çalışanlar ve maden alanı yakınında yaşayanlar akciğer kanseri, amfizem, silikos, verem gibi hastalıklara yakalanırlar. Bitkiler kurur, toz kaplı çiçeklerde döllenme gerçekleşmediği için arıcılık faaliyetleri son bulur”

Dr. Hamit Güçlüer ayrıca, mikroklima iklim şartları sayesinde tarımın yıl boyunca yapıldığı verimli arazilerin ve habitatın kısa sürede yok olacağını belirtti. Eskişehir'e 20 kilometre uzaklıktaki bu madenin toprak, su ve hava kirliliği nedeniyle yakın çevrede yaşayan halkın yanı sıra, bebeklerde erken ölüm, sakatlık, solunum sistemi rahatsızlıklarında artış, ağır metal etkisiyle bedensel ve zihinsel gelişim bozuklukları gibi sorunlara yol açacağını ifade etti.

Dr. Güçlüer, “Bu vahşi madenciliğe Eskişehir halkının izin vermeyeceğini biliyoruz. Hep birlikte buna dur demek için onları yanımızda olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi