ERİAD Toplantısının konuk konuşmacısı Dr. Rüştü Bozkurt, toplumsal değişmenin yeni bir aşamasında olduğumuzu, şimdi bazı odakların, “ Toplum 5.0: Hiper Akıllı Toplum” evresinden söz ettiğini belirterek, “Göçmenliğin ve mübadil olmanın etkilerini iyi anlatabileceğimi sanıyorum; ben de bir göçmen ailesinden geliyorum. Sadece kendi köyümün çocukları unutmasın diye Unutulan Göç adında küçük bir kitapçık yazarak gençlere sundum” dedi. Avcı Toplayıcı Toplum, Tarım Toplumu, Endüstri Toplumu, Bilgi Toplumu aşamasından sonra şimdi bazı çevrelerin Hiper Akıllı Toplum aşamasından söz etmeye başladığını anlatan Bozkurt,  mübadil olmanın yüklerini anlatan kitap sayısının artmaya başladığını belirtti. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecinde yaşanan büyük göçlerin tarım teknolojisi ve endüstriyel gelişmelere katkılarına ilişkin örnekler aktaran Bozkurt, özellikle Kazan, Kırım ve Romanya’dan göçlerin tarım teknolojisinde yarattığı gelişmeleri anlattıktan sonra, Cumhuriyet döneminde Eskişehir’de endüstriyel üretime damgasını vurmuş 15 kadar göçmen aileyle ilgili bilgi paylaştı. Eskişehir’in birçok alanda ilkler şehri olduğuna vurgu yapan Bozkurt, kentin en büyük zenginliğinin “göç veren tarihinden göç alan tarihine” yarattığı sentez olduğunu ileri sürdü. Sözlerini şöyle tamamladı: ”Bu kentimiz çok sesli sentezlerin yeridir. Düşünceler her zaman canlıdır ve diridir. Bağnazlığın gölgesi düşmez bu kadım yere. Yunus Emre burada hoşgörünün Pir’idir” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi