Yıllardır Eskişehir gündeminden hiç inmeyen bir alan var.

O da eski otobüs terminali ve çevresi…

“Kentin göbeği” denilebilecek bir konuma sahip…

Ne halde olduğu ortada…

“Mezbeleden farkı yok” dense olur.

Kullanım dışı kaldığı günden bu yana gündeme gelmediği bir yıl yok.

Hemen her yıl en az bir kez gündeme gelir, “ne olacak bu eski otogarın hali” sorusu yöneltilir.

Soruyu yanıtlayan da eski otogar ve otelin mülkünü elinde bulunduran Cemalettin Sarar olur.

Bu yıla kadar verdiği yanıtlar üç aşağı beş yukarı aynı…

“Yeni yılda il kazmayı vuracağız. Hazırladığımız büyük proje ile Eskişehir’e büyük yararlar sağlayacak güzel bir tesis kazandıracağız” ve benzeri sözler…

Eski otogar ve çevresi, 2020 yılının son günlerinde yine gündeme geldi.

“Kent merkezine yakışmayan görüntü” tespiti ile birlikte “ne olacak eski otogarın hali” sorusu yöneltildi.

Soru yanıtsız kalmadı.

Yanıtlayan yine Cemalettin Sarar…

Bu kez verdiği yanıt geçmiş yıllardakilerden çok farklı…

“Yeni yılla birlikte kazmayı vuruyoruz” falan demedi.

“Dert yandı” dense olur.

“Ben burayı 2005 yılında 20 milyona aldım. O zaman o parayla 1 ton altın alınıyordu. Şimdi bir ton altın 450 milyon lira. Ben burayı para kazanmak için değil Yılmaz Büyükerşen’in tavsiyesi üzerine Eskişehir’e güzel bir tesis kazandırmak için aldım. Burası büyük bir alan ve büyük bir proje yapmak gerekiyor. Ekonomik olarak bir kişinin hem alan hem yapım maliyetini üstlenmesi zor bir iştir. Ben burası için yatırımcı bekliyorum ama bugüne kadar kapımı çalan olmadı…”

“Buranın yüzde 8’i Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Belediye bu işe el atsın. Ne isterse onu yapsın, isterse satsın, bize yarısını versin…”

“Eskişehirli müteahhitlere sesleniyorum. Gelsinler, projelerini getirsinler, burayı hep birlikte el birliği ile yapalım…”

Cemalettin Sarar’ın yanıt olarak söyledikleri böyle…

Dedik ya, geçmiş yıllarda verdiği yanıtlardan çok farklı…

“Yapacağım” falan demiyor… Tama aksine “yapamam” diyor ve dert yanıyor.

Dert yanmakta haklı mı?

Soruya “evet” yanıtını vermek olanaksız…

Her şeyden önce söylediklerinde gerçeğe uygun olmayanlar oldukça fazla…

“Kentin göbeği” denilebilecek konumda bulunan eski otogar ve otel binasını almasını, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in tavsiye edip etmediğini bilemeyiz…

Ancak, o alanı almakta ne kadar ısrarcı olduğu bilinen bir gerçek…

Bunun en somut göstergesi de ihale süreci…

Bilenler biliyor.

Gazetemiz sahibi Murat Keskin de köşesinde ihale sürecini anımsattı.

“Sayın Sarar burayı birinci ihalede değil, dördüncü ihalede aldı.

Birinci ihalede Sarar’dan başka katılan olmadı. İhaleyi son derece komik bir bedelle Cemalettin Sarar kazandı. Rakam yeterli görülmeyerek ihale iptal edildi. İhale bedelinin düşük görülerek iptal edilmesine Sayın Sarar büyük tepki gösterdi.

İkinci ihalede Cemalettin Sarar’ın yine rakibi yoktu. Lakin ihale sonuçlandıktan sonra yine fiyatın düşük olması nedeniyle iptal edildi. Cemalettin Sarar yine ekranlara çıkıp Eskişehir’e bir daha yatırım yapmayacağını söyledi. (Yıllar sonra, Organize Sanayi Bölgesinde istediği arsayı kendisine tahsis etmeyen Savaş Özaydemir’e de aynı tepkiyi gösterecekti)

Üçüncü ihale de durum değişmedi. İhale bedeli yeterli görülmeyerek iptal edildi ve Sarar’ın tepkisi yine aynı oldu.

Ve gelelim dördüncü ihaleye…

Bu sefer ihaleye başka bir firma daha katılmıştı. Fatih İnşaat’ın ihaleye katılması sonucunda 20 milyon 101 bin lira bedel ile kazanan Cemalettin Sarar oldu.

Lakin tek kazanan Cemalettin Sarar değildi. İptal edilen ilk ihale nazara alındığında, dördüncü ihale sonucunda devletin kasasına 16 milyon lira fazladan para girmişti. Yani kazanan milletti. Bu noktada en büyük gayreti de 22. Dönem Ak Parti Milletvekillerinden biri göstermişti. “

Gazetemiz sahibi Murat Keskin’in köşesinde yaptığı anımsatma böyle…

Yalnız “bu noktada en büyük gayreti de 22. Dönem Ak Parti Milletvekillerinden biri göstermişti” demiş ve milletvekilinin ismini vermemiş.

Onu da biz söyleyelim.

İhale sürecini yakından takip eden ve çabaları ile çok değerli alanın ucuza kapatılmasını önleyen milletvekili Fahri Keskin idi.

İhale sürecindeki gelişmeler de böyle…

Cemalettin Sarar, o çok büyük ve değerli alanı almak için büyük çaba harcadı.

Alışının üzerinden geçen süre 15 yıl…

Oldukça uzun bir süre…

Bu sürede çakılan tek bir çivi bile yok.

Kentin göbeğindeki büyük alan, üzerindeki viraneye dönmüş yapılarla birlikte çirkin bir görüntü oluşturuyor.

Büyük alan o halde olduğu için çevresinde de canlanma sağlanmıyor.

Cemalettin Sarar “fedakarlık gösterisi” olarak “altın hesabı” falan yapıyor.

O hesabı bilmeyiz…

Ancak, öylesine büyük ve önemli bir alanın sahibi olarak hiçbir kaybı olmadığı tartışma götürmez bir gerçek…

Eskişehir’in kaybı ise büyük…

Geçmiş yıllardakilerden farklı olarak artık “yapacağım”, “edeceğim” demiyor.

Tam aksine “yapamam” diyor.

İyi de kentin göbeğinde bulunan ve çirkin görüntü oluşturduğu gibi bölgenin gelişmesini önleyen eski otogar ve otel ne olacak?

Artık bu sorunun muhatabı, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen…

Büyükşehir Belediyesi, yüzde 8 hisseye sahip… Dahası bölge için alınan “kentsel dönüşüm” kararının gereğini yapacak olan da yine Büyükşehir Belediyesi…

Doğal olarak “eski otogar ne olacak” sorusunu yanıtlamak da artık Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e düşer.