NECMİ ÖZEN’E SERT TEPKİ

Türk-Eğitim Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş şube başkanları 1 yıllık eğitim sürecini değerlendirerek eleştirilerde bulundu. Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı açıklamasında,  İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen’in bu yıl da başarılı olamadığını savundu. Başkan Urfalı, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü ‘objektif, açık, şeffaf, erişilebilir ve hesap verebilir’ bir yapıya büründürmekten kaçınarak ‘güven vermeyen, gizli- kapaklı ve gizemli’ yapıya kavuşturması, ‘eğitim öğretim ve yönetimde model il’ olan Eskişehir’i yaptığı uygulamalarla ‘haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamaların başkent’ haline getirmesi, okul müdürlüğü mülakatlarında Malum-Sen üyelerine pozitif ayrımcılık yapılması ve puanların ‘adrese teslim’ verilmesini sağlaması… gibi pek çok konudaki tutum ve davranışları başarısızlığını ortaya koymaktadır. Bu sonuçla Sayın İl Milli Eğitim Müdürü yine sınıfı geçememiştir” diye konuştu.

 ÇÖZÜME DAYALI POLİTİKA GEREK

Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, yaptığı açıklamada, 2016- 2017 eğitim ve öğretim yılında MEB’in sınıfta kaldığını belirtti. Başkan Alkan, “ Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yaşanan çöküş ve nitelik bozulmasıyla belirginleşen mevcut karanlık tablonun öncelikli sorumlusudur. MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitimi sistemini yap- boz tahtasına çevirmiş, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir” ifadelerine yer verdi.

HAKSIZLIK YAPILIYOR

Eğitim İş Şube Başkanı A. Kadir Önder ise şu değerlendirmede bulundu: “TEOG sınavları Türkiye’de 1 milyon 185 bin öğrencinin 15 bini 1. oldu. Her halde geri kalanların yarısı 2. Diğer yarısı da 3. Olmuştur… Bu da gösteriyor ki bu sınavların Geçerliliği ve Güvenilirliği yoktur. Sanal bir başarı yakalanmıştır. Sanıyorum önümüzdeki eğitim öğretim yılında Bitişik Eğik El Yazısından vaz geçilecek. Eğitim öğretim sistem yaz- boz tahtası mıdır? Sürekli neden değişiyor? Yeni atanan eğitimcilerin 5 yıl tayin isteyememesi (eş durumu dahil) haksızlıktır. Ayrıca eğitimcilerin sürekli baskıyla sindirilmesi, korkutulması eğitimin kalitesini düşürmektedir. Tüm olumsuzluklara rağmen; Gelecek güzel günlere bizi öğretmenlerimizin taşıyacağına inanıyorum.  Öğrencilerimizin tatili güzellikler içerisinde geçirmesini diliyorum. Eğlensinler, oynasınlar, kitap okusunlar. Tiyatroya, sinemaya vb. gitsinler. Öğretmenlerimize de huzurlu, stresten uzak bir tatil dilerim.” 

Editör: Haber Merkezi