Diş eti hastalıkları, gingivitis (diş eti iltihabı) ve periodontitis (diş eti hastalığı) olmak üzere iki ana kategoride incelenir. Gingivitis, diş etlerinin kızarık, şiş ve kolayca kanayan bir duruma gelmesiyle karakterizedir. Bu durum, düzensiz veya yanlış fırçalama sonucu oluşan plak birikimi nedeniyle ortaya çıkar. Gingivitis, uygun ağız hijyen yöntemleriyle geri döndürülebilen bir durumdur. Periodontitis ise daha ciddi bir durumdur ve tedavi edilmediğinde diş kaybına yol açabilir. Bu hastalığın nedenleri arasında kötü ağız hijyeni, genetik faktörler, sigara kullanımı ve bazı sistemik hastalıklar bulunur.

30 yıllık rahatsızlığına Eskişehir’de şifa buldu 30 yıllık rahatsızlığına Eskişehir’de şifa buldu

Diş eti hastalıklarının belirtileri arasında diş etlerinde kızarıklık, şişlik, kanama, diş etlerinin dişlerden ayrılması, kötü ağız kokusu, diş sallanması ve çiğneme sırasında ağrı sayılabilir. Bu belirtiler, hastalığın varlığına işaret eder ve derhal bir diş hekiminin değerlendirmesi gereken durumlardır.

Periodontoloji uzmanı Prof. Dr. Ufuk Sezer, diş eti hastalıkları ve tedavi yöntemleri ile ilgili şu bilgileri verdi;

“Ağız hijyeni, diş eti hastalıklarının önlenmesinde ve tedavisinde büyük önem taşır. Günlük diş fırçalama ve düzenli diş ipi kullanımı, plak oluşumunu engeller ve diş eti sağlığını korur. Düzenli diş hekimi kontrolleri ise erken teşhis ve tedavi için önemlidir. Diş hekimleri, profesyonel diş temizliği yaparak plak ve tartar birikimlerini temizler ve diş eti hastalıklarının önlenmesine yardımcı olurlar.

Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı da diş eti sağlığını destekler. Şekerli ve asidik gıdaların aşırı tüketimi, diş çürüklerinin ve diş eti hastalıklarının riskini artırır. Dengeli ve besleyici bir diyet ise genel sağlık ve ağız sağlığını iyileştirmede önemli bir rol oynar. Sigara ve tütün ürünleri kullanımından kaçınmak da diş eti sağlığı için önemlidir, çünkü bu alışkanlıklar diş eti hastalıklarının riskini artırır.

Diyabet veya diğer sistemik hastalıklara sahip olan bireylerin diş eti sağlığına özel önem göstermesi gerektiği belirtilmektedir. Bu hastalıkların iyi kontrol altında tutulması, diş eti sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.

Diş eti rahatsızlıklarında erken teşhis ve doğru tedavi büyük önem taşır. Erken teşhis, hastalığın daha başlangıç aşamasında olduğu ve daha kolay bir şekilde tedavi edilebileceği anlamına gelir. Gingivitis gibi hafif diş eti rahatsızlıkları erken teşhis edildiğinde, basit ağız hijyeni yöntemleri ve düzenli diş hekimi kontrolleriyle tamamen geri döndürülebilir. Periodontitis gibi daha ciddi durumlarda ise derin temizlik işlemleri, ağız gargaraları, antibiyotik tedavileri ve bazen de cerrahi müdahaleler gerekebilir. Doğru tedavi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişir. Periodontal tedavi, diş eti hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve dişlerin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir”

Kaynak: Hatice Esin Kırnalı