Korona virüs belası ile baş edilemiyor.

Yakaladığı insan sayısı her geçen gün biraz daha artıyor.

Yaşamını aldığı insan sayısı da 11 Bini aşmış durumda…

Türkiye genelinde durum gerçekten vahim…

Eskişehir’deki durum da farklı değil…

İlk dönem “az riskli iller” arasında yer alan Eskişehir, artık “en riskli iller” arasında yer alıyor.

Acil müdahale ve etkili mücadele şart…

Sürekli yeni önlemler alınıyor.

Büyük bölümüne “kural” demek yanlış olmaz.

Kurallar sıralanıyor ve “bu kurallara uyulsun” deniliyor.

Denilmesine deniliyor da olmuyor işte…

Alınan önlemlerin bazıları var ki, yaşama geçirilmesi olanaksız…

Bu konuda örnekler oldukça fazla…

Son örnek de sigara yasağı…

Eskişehir İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından, parkların yanı sıra bazı cadde ve sokaklar için “sigara içme yasağı” getirildi.

Yasak kapsamına giren yerer sıralanmış durumda…

1-Hamamyolu Caddesi, 2- İki Eylül Caddesi, 3-Asarcıklı Caddesi, 4-Köprübaşı Caddesi, 5-Kıbrıs Şehitleri Caddesi, 6-Porsuk Bulvarı, 7-Vilayet Meydanı, 8-Üniversite Caddesi, 9-İsmet İnönü 1 Caddesi, 10-İsmet İnönü 2 Caddesi, 11- Aytaç Caddesi, 12-Hatboyu, 13- Sakarya 1 Caddesi, 14-Sakarya 2 Caddesi, 15- Hoşnudiye Mahallesi, 16- Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, Tren Garı bölgesinde ve içerisinde bulunan meydan, bulvar ve sokaklar…

Bunların yanı sıra tüm park, bahçe, rekreasyon alanı ve pazar yerlerinde de “sigara içme yasağı” var.

Karar alındı, karara uymayanlara verilecek ceza da açıklandı.

Tamam da “salgına karşı önlem” olarak alınan bu kararın yaşama geçirilmesi olanaklı mı?

“Evet” demek olanaksız…

Yıllar önce yasaklanmasına karşın, kapalı mekanlarda bile sigara içilmesinin önüne geçilemedi.

Şimdi, açık havada sigara içilmesi nasıl önlenecek?

Sorunun yanıtı yok.

Yasak kapsamına giren her yere polis, bekçi ya da zabıta görevlendirilecek değil ya…

Hoş görevlendirilse bile işe yarayacağı şüpheli…

Sakın “vatandaşlar müdahale etsin” falan denilmesin…

Cadde ya da sokakta sigara içen bir kişiye kimse müdahale etmez…

Ederse de sıkıntı yaşanır.

“Sosyal mesafe” ve “maske” uyarısı yapıldığında bile sıkıntılar yaşanıyor.

“Salgına karşı önlem” diye “sigara yasağı” getirenlerin ne düşündüğünü bilemiyoruz.

Ancak, “önlem” diye sıralanan kurallara uyulmayacağı baştan belli…

Şimdi “biz kurullar getiriyoruz ama vatandaş uymuyor, biz ne yapalım” denilebilir mi?

Doğalında denilmemesi gerekiyor.

Gel gör ki deniliyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı da diyenler arasında…

TÜM SORUMLU VATADAŞ MI?

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında konuşuyor.

Diyor ki

“Eskişehir virüsün azdığı bir numaralı şehir haline geldi. Biz bu konuda gayret göstermeliyiz. Akla gelen tedbirler sıralanıyor vatandaşlar uymuyorlar. İnşallah bu olaylar bize ders olur.”

Dedikleri böyle…

Sorumluluk vatandaşların üzerine yıkılıveriyor.

İyi de ya Büyükşehir Belediyesi olarak yapılması gerektiği halde yapılmayanlar ne olacak?

ŞEHİR Gazetesi olarak daha dün gözler önüne serdik.

Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’nda “virüse davetiye” anlamına gelecek bir tablo var.

Kuyruk, kurumdan Yunus Emre Halk Çarşısı’na, oradan sokağa taşıyor.

Sosyal mesafeyi korumak söz konusu değil…

Kurum çalışanları açısından da hiçbir önlem yok.

Daha önce var olan bankolar bile kaldırıldı.

Vatandaşlarla yakın temas halindeki personelin endişesi büyük…

Böylesi bir tablo varken, sorumluluk vatandaşların üzerine atılabilir mi?

Kesinlikle atılamaz.

Büyükşehir Belediye Başkanı da “biz ne yapalım” diyemez.

Yapılabilecek çok şey var.

Personel için “esnek çalışma” getirilebilir, tüm personel testten geçirilebilir, daha da önemlisi bozulan sayaçların takılmasından sonra yapılan tahsilatlar biraz ötelenerek yığılma önlenebilir.

O yığılma ki, tamamen akıllı sayaçlardan sorumlu olan birimden kaynaklanıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, virüse karşı her türlü önlemi alarak Abone İşleri Daire Başkanlığı’na bir gidiversin… Tabloyu görüp, çalışanları bir dinlesin… O zaman yapılacak başka şeyler de bulur.

Bir kamu kurumu, öyle “virüse davet” anlamı taşıyan bir tablo yaratacak, sonra da “vatandaş kurlarla uymayacak” denilecek.

Yok, öyle bir şey…

TÜM SORUMLULK VATANDAŞA YÜKLENEMEZ

Korona virüs belası azgınlaştıkça azgınlaşıyor.

Acil müdahale ve etkin mücadele şart…

Önlem olarak alınanların büyük bölümü “bireysel dikkat” temelinde…

Salgınla mücadele, sağlık çalışanları ile vatandaşların omuzlarına yüklenmiş durumda…

Tamam… Bireyse dikkat çok önemli…

Herkesin kendisini ve sevdiklerini koruması gerekiyor.

Gereken bu da olmuyor işte…

Böylesi büyük bir bela ile mücadele yalnızca “bireysel dikkat” ile başarılı olamaz… Olamıyor da zaten…

Kamusal önlem de şart artık.