Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, ŞEHİR Gazetesi İmtiyaz Sahibi Murat Keskin’in ziyaret etti. Ziyarette siyasi gelişmelere yönelik önemli değerlendirmelerde bulunan Dilara Tambova DSP’nin ittifak anlayışını oraya koyarken “Demokratik Sol Parti öncelikle kendi kimliği ve felsefesi olan, tamamen öznel bir partidir. Elbette tabanların ve örgütlerin geçişkenliği ve kolay homojenleşebildiği ve mevcut durumda en çok ana muhalefet partisine yakın olduğumuz algısı güçlüdür. Ancak salt bu algı üzerinden DSP’yi yorumlamak yanlış ve eksik olabilir. Bugünkü sistemde, partilerin seçim öncesi işbirliği ile bir araya geldikleri süreçte, DSP’nin ideolojik ve dünya görüşünün örtüştüğü ittifak yapısı Millet İttifakı gibi yorumlanabilir. Bize göre, ittifaka bugünden bir yön çizmek çok doğru ve real olmayacaktır. DSP tamamen kendi iç dinamikleri ile siyaset üretmeyi sürdürmekte, ancak seçim zamanı geldiğinde üzerine düşecek her türlü sorumluluğu alacak özveride bir partidir. O gün geldiğinde ise sadece geçmişe dönük hikayelerle, kamuoyunun biz bir araya getirmeye çalıştığı yapı ile değil, ülkenin menfaatine ve geleceğine dönük en realist düşünce ile tutum belirlemekten de çekinmeyecektir” dedi.

Değerlendirmelerinde bugünkü ittifakları değerlendiren Dilara Tambova, kararsız seçmenlerin oranının yüksekliğine dikkat çekerek şunları söyledi

“Ayrıca, bugünkü ittifak yapısı, partilerin kendi iç işleyişine ve yapısına kısmen de olsa zarar vermektedir. Bu süreç, partileri uzun vadede kimliksizleştirmekte ve kendi çizgisini sürdürmek yerine ittifak ortağını yanında tutabilmek ve memnun edebilmek adına, sürekli ödün vermek durumunda kalmaları gibi bir zorunluluğu da meydana getirdi. Ayrıca, sadece iktidarı ortadan kaldırmak adına bir araya gelen ve bir birine hiç benzemeyen siyasi yapılar bu bütünlüğü sürdürmek için, ikinci ve üçüncüyü konsolide etmek uğruna zamanla ideolojisinden ve tabanından uzaklaşmaktadır.

Ancak, bugünkü siyasetin bir realitesi olarak önümüzdeki seçimde ittifaklar kaçınılmazdır. Buradaki en büyük sorun bugünkü ikili ittifak yapısı, demokrasinin tam olarak yansıtılamadığı ve seçmeni iki kutuplu bir seçeneğe mahkum ettiği için, pek çok seçmen sandığa küsmüş ve adeta kararsızlar seçmeninin iktidar olacağı bir yüzdesel boyuta ulaşmıştır. Bu, siyasetin ayıbıdır. Bu oranda bir seçmen kitlesini sandığa küstürmek başta biz siyasi parti temsilcilerinin bir eksikliğidir ve bu eksikliğin mutlaka telafi edilmesi gerekir. Ne yazık ki! Siyasi parti temsilcileri pek çok alanda boşluk bırakmış olmalarından dolayı, ülkede bambaşka kişiler ve yapılar, siyasetin yerini almakta ve neredeyse muhalefet liderlerinden daha çok takip edilmektedir. Bize düşen sorumluluk, vatandaşın tekrar siyaset kurumuna güvenini tesis etmek ve iktidarın demokratik yollardan gideceğine, de facto yapılara da asla tevessül edilmemesi gerektiğine inandırmaktır. Buradaki teminat, biz dürüst siyasetçiler olmalıyız.

Bu süreçte, topluma ve seçmene karşı sorumluluğu olduğuna inanan ve gerçekten demokratik tercih ihtimallerinin artırılması yönündeki bir çalışma adına ittifak ya da işbirliği diyelim, her sorumlu liderin ve siyasetçinin boynunun borcudur. Konjonktürel siyasetle bir yerlere gelip, mevcudu muhafaza etmek ve seçilmişliğin konforundan vazgeçmemek adına atılan her adım bireysel menfaat gözetmekten öteye gitmez. Bu siyasi vebali taşımamak adına, vatandaşa bir üçüncü siyasi yol mutlaka sunulmalıdır.”

 

Editör: Haber Merkezi