Tüm dünya ile birlikte Türkiye’nin de başına musallat olan büyük bir bela var.

Korona virüs…

Bir türlü defedilemiyor.

Varlığını sürdürüyor…

Yeni şekillere de bürünüyor.

Yarattığı kayıplar çok büyük…

Engel oldukları da oldukça fazla…

Bayramları da ‘’yapılamaz’’ hale getirdi.

Bir yıl önce hem Ramazan Bayramı, hem de Kurban Bayramı ‘’yasaklı’’ olarak geçti.

Ne büyüklerin gönlü alınabildi ne de küçükler sevindirilebildi.

‘’İleride doyasıya sarılacağımız bayramlara kavuşmak için katlanalım’’ denildi.

Katlanıldı da…

Ne yazık ki, olmadı.

Bu yıl ki Ramazan Bayramı da yine ‘’yasaklı’’ geçti.

Yine bayram yapılamadı.

‘’İnşallah Kurban Bayramı’nda’’ denildi.

Ve Kurban Bayramı geldi.

‘’Yasak’’ diye bir şey yok.

Temmuz ayı başından itibaren tüm yasaklar kalktı.

Kapalı işyeri yok.

Kahvehanesinden restoranına, lokantasından oteline kadar ne kadar işyeri varsa hepsi açık…

Aynı şekilde ‘’seyahat yasağı’’ falan da söz konusu değil…

İsteyen istediği yere istediği şekilde gidebilir.

‘’Kurban kesimi’’ önünde de bir engel yok.

Hayvanlar günledir satışta…

İsteyen istediği hayvanı alıp ‘’kurban’’ edebilir.

Bu kadar serbestlik varken bayramlaşma hiç ‘’yasak’’ olabilir mi?

Elbette ki olamaz…

İsteyen istediği kişiyle bayramlaşabilir.

Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.

Uzun sözün kısası bir geride kalan 3 bayramda ‘’yasak’’ olan ne varsa hepsi serbest.

‘’Normalleşme devri’’ hüküm sürüyor.

İyi de korona virüs belası defedildi mi?

Ne gezer…

Varlığını sürdürüyor.

İşin kötüsü ‘’hız kesmiş’’ falan da değil…

Yayılmaya devam ediyor.

Vaka sayısı 5 Binin altına hiç inmedi.

Dahası bir gün önce 8 Bine yaklaştı.

Aşılamada bir sıkıntı yok.

Hızlı bir şekilde sürdürülüyor.

İlk ve ikinci dozun yanı sıra üçüncü doz aşılar da yapılıyor.

Aşılananların sayısı da oldukça fazla…

Buna karşın korona virüs belasının yayılması önlenemiyor.

Önlenemediği gibi yayılma hızı azaltılamıyor da…

Yani dememiz o ki hiçbir yasak olmasa da risk ortadan kalkmış değil…

Risk eksilmemiş olarak devam ediyor.

Bir daha anımsatmakta yarar var.

Yasaklar ‘’korona virüs belası defedildiği’’ için kaldırılmadı.

Neden kaldırıldığı belli…

Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.

Kısaca ‘’ekonomik kriz’’ dense yeter.

Yasakların kaldırılmasının ten nedeni bu…

Herkesçe de çok iyi biliniyor.

Ancak, nedense bilmezden geliniyor.

1 Temmuz’dan itibaren, özellikle de son günlerde ortalıkta ‘’korona virüs belası defedilmiş’’ gibi bir hava var.

‘’Maske’’ takanlar azınlıkta kaldı.

Maskeler, yalnızca maskesiz girilmeyen yerlere girinceye kadar takılıyor… Sonra ya çene altında ya da dirseklerde…

Dahası, yanında maske taşımayanlar da oldukça fazla…

Üç ana kuraldan ‘’maske’’ kuralı ayaklar altında…

‘’Sosyal mesafe’’ diye bir şey de söz konusu değil…

Hemen her yer, özellikle de tatil yöreleri ‘’iğne atsan yere düşmez’’ denilebilecek kadar kalabalık…

Geriye ‘’hijyen’’ kalıyor.

Onun kontrolü kolay değil…

Ayrıca ‘’maske’’ ve ‘’sosyal mesafe’’ olmadıktan sonra ‘’hijyen’’ olsa ne olacak?

Evet…

Bayram geldi.

‘’Yasak’’ falan da yok.

Ancak ‘’resmi yasak’’ olmasa da bireylerin bazı yasaklara uyması şart.

Korona virüs belası fırsat kolluyor.

‘’Bayramı zehir’’ edebilir.

Onun için aman dikkat…

Bayram yapacağız diye bayramı zehir etmeyelim…

Tüm okurlarımızın bayramını kutlarız… Bayram sonrasında görüşmez üzere esen kalın…