Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Çağrı Kuşçu, sınav öncesi ve sırasında kaygı kontrolü sağlama ihtiyacı duyan öğrencilerle sınav kaygısının ortaya çıkma biçimlerini ve bununla baş etme önerilerini paylaştı.

SINAVLAR SADECE BİR ARAÇ

Öğrencilik hayatı boyunca karşımıza çıkan sınav aslında yetenekler, çalışma ve ilgi alanları doğrultusunda öğrenilen bilginin değerlendirilmesi için kullanılan bir araç. Yani sınav bilgiyi ölçmek için kullanılıyor. Günümüzde özellikle üniversite giriş sınavları öğrencilerde oldukça yoğun kaygıya yol açabiliyor. “Yapılan araştırmalar sınav kaygısının ameliyat öncesi kaygıdan daha şiddetli olduğunu gösteriyor” diyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nden Uzman Psikolog Çağrı Kuşçu, öğrenci ve ailelere uyarılarda bulundu.

KIZLAR DAHA ÇOK ETKİLENİYOR

Araştırmalar kız öğrencilerin erkek öğrencilere nazaran daha fazla sınav kaygısı yaşadığını ortaya koyuyor. Sınav kaygısı çerçevesinde gençlerin doğal olarak en fazla dile getirdikleri şey “Bildiklerimin hepsini unuttum, iştahım azaldı, uyku düzenim bozuldu, bu sınavı kazanamazsam ben mahvolurum, hayattan zevk alamıyorum, istediğim okul, üniversite de olmazsa ölürüm” gibi depresif durum ifade eden cümleler. Bu durum öğrencilerin çalışma azmini de olumsuz etkiliyor.

KİŞİLİĞİNİZİ DEĞERLENDİRMEZ

Sınavın bireyin kişiliğinin değerlendirmesi olmadığını ve bir sınavda başarısız olmanın yalnızca o konu hakkında yeterli bilgi sahibi olunmadığının göstergesi olduğunu vurgulayan Kuşçu, “Sınav sonuçlarınız sizin iyi veya kötü bir insan olduğunuzu göstermez. Dikkat edilmesi gereken nokta sınavı kişiliğinizden ayrıştırmanız ve kendinizi sürekli suçlayıcı, depresif bir pozisyon almamanızdır” şeklinde konuştu.

KARAMSARLIĞA KAPILMAYIN

Böyle durumlarda öğrencinin çoğunlukla öğrendiklerini yetersiz görmeye başladığına ve nasıl başaracağını bilemediğine dikkat çeken Kuşçu, “Sınav süreçleri boyunca öğrenciler gereğinden fazla yükle baş etmek zorunda kalıyorlar. Hele öğrenci her şeyin mükemmel olmasını istiyorsa beklentileri ve hissettiği baskı artıyor. Kaygıyı ve stresi azaltmak için farklı kişilerle konuşmalar yapmak gençlere anlık rahatlama sağlayabilir. Burada önemli olan karamsarlığa kapılmamaktır. Hedeflerinizi belirlediğiniz sürece sınavın tek ve son amaç olmadığını unutmamak gerekir. Birey sınavda başarılı olamayacağını düşündüğünde bu durum başaramama korkusuna dönüşüyor. Bu korku da kaygı düzeyini yükseltiyor. Kaygı düzeyinin düzelmesi beyinde stres hormonları salgısını artırıyor ve bunun sonucunda da aşırı salgılanan stres hormonları ne yazık ki öğrenme yeteneğini geriletiyor. Bu kısır döngü kontrol altına alınamazsa durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor" dedi. 

Editör: Haber Merkezi